Tarih: 27 Aralık 2010
Gün: Pazartesi
Yer: El Calafate
Maalesef bugün turist kapanlarından birine kurban gittik. Amacımız 1560 km kare genişliğinde alanı olan Arjantin Gölü’nden Patagonya bölgesindeki diğer büyük ve önemli buzulları görmekti. Ancak bindiğimiz gemi 200 kişilik bir turist kapanıydı.
Burada kısa vakit geçiren ya da ormanlardan yürüyüp buzullara tırmanmaya üşenen ya da emekliler için geminin konforunda buzulları görme yoluydu.
İyi ki gerçek tecrübeyi dün yaşamışız diye düşündük F.’le. Elbette gemiden gördüğümüz manzaralar muhteşemdi ama içinde olmaktan çok farklı. Muazzam büyüklükte, su yüzeyindeki gerçek hacminin sadece %15’i olan buzdağları gördük gölün üstünde.
Patagonya’nın en büyük, alanı 860 km kare olan Upsala Buzulu’nu ancak uzaktan görebildik çünkü buzdağlarının yoğunluğundan dolayı, kaptan bu kanaldan geçmemizi güvenli bulmadı.
Arjantin’in en yüksek buzulu olan Spegazzi Buzulu’na yolumuz üstünde bazı kurumuş ve geri çekilmiş/küçülmüş buzulları yani iklim değişikliğini çıplak gözlerimizle görebildik.
Buzullar kurudukları yerde sadece bomboş bir alan bırakıyorlar. Hiçbir yaşam yok. Üstelik su seviyesinin de yükselmesine sebep oluyorlar.
Perito Moreno Buzulu’nun kuzey tarafını da gemiden gözlemledikten sonra El Calafate’ye steplerden geçerek geri döndük.
Her yer bomboş ve manzara ile renkler muhteşem. Umarım hep böyle kalır bu topraklar. Umarım Türkiye’deki gibi her alana bir ev, bir otel, bir işletme inşa etmezler. Arjantin’i, bu toprakları yani Patagonya’yı çok sevdim.
Bir efsaneye göre El Calafate kasabasına adını veren el calafate çalısının meyvesinden, dondurmasından, reçelinden veya meyve suyundan tadarsanız, buraya geri gelirmişsiniz. F.’le ben de el calafate dondurması yedik bu nedenle. Ben de 7 aydır ilk defa bu efsane uğruna dondurma yemiş oldum. Oldukça güzeldi. Koyu mor renginde, üzüm ve dut arası bir meyve.
Rüzgarlı hava şimdi durulmuş gibi. Umarım yarınki Buenos Aires uçuşumuzda rüzgar veya başka doğa olayından dolayı korkulu anlar yaşamayız.