Eşim yılbaşı tatilinde güneşli ve sıcak bir yerde olmayı tercih edince, Avrupa içinde (malum iki çocukla uzağa seyahat etmek ayrı bir zorluk) en uygun yer olarak Mallorca adasını seçtik. Şansımıza da adada bulunduğumuz hafta boyunca hava akşamları soğusa da, gün içinde 20 derece etrafında ve güneş altında zaman zaman yakıcıydı.
Kış ortasında D vitamini alabilmenin yani sıra, bir haftayı rahatça doldurabilecek bollukta gezmeye ve görmeye değer şehirlere, köylere, dağlara, plajlara ve limanlara sahip Mallorca.
Adanın başşehri Palma de Mallorca bir ada şehri olarak şaşırtıcı derecede büyük, gelişmiş, kalabalık. Geniş bir ticari ve sosyal hayatı barındırıyor. Mimari tam İspanyol tarzı, ilgi çekici. Sokaklar Barcelona’dan çok daha temiz (gerçi ara ara ne yazık ki İspanya ve Fransa sokaklarında kaçınılmaz olan idrar kokusu burna gelmiyor değil).
Dağ manzaraları için Far de Formentor, hoş kasaba hayatını gözlemlemek için Pollença ve Soller, dağa kurulu muhteşem şirinlikteki Valdemoussa ve herkesin bildiği ve doldurduğu plajların yani sıra, daha kuytu ve cam mavisi Cala Pi ziyarete değer noktalar.
Açıkçası, kış aylarında gelmiş olmamıza rağmen oldukça kalabalık olan adanın yaz aylarında ne kadar sıcak ve kalabalık olduğunu tahmin edemiyorum bile. Bu nedenle, yaz tatili yerine, mekânları daha bir ferah ve rahatlıkla algılayabilmek için kış tatili nedeniyle buraya gelmiş olduğumuzdan memnunum.